Yazan: Fahri Coşkun
Yıl 1968, ben 4/h sınıfının 664 numaralı öğrencisi Sinop / Erfelekli Fahri COŞKUN. O yıl okulda olan arkadaşlar bilirler. Yeni okul binamız yetişmediği için okul o yıl geç açıldı.
Enstrüman olarak seçilen flütlerimiz de sanırım yurt dışından geldiği için geç gelmişti. Flütler bize teslim edildiğinde okulun her yanı flüt sesinden geçilmiyordu. Benim müzik kulağım iyi olduğu için parmaklarım hemen yerlerini bulmuş istediğim parçayı çalar olmuştum. Birinci yarıyıl tatili de yakın olduğundan, müzik öğretmeni sayısının da yetersiz olması nedeniyle Müzik dersimize ek olarak Mehmet ÖZDEMİRCİOĞLU giriyordu.
Bizi sözlüye aldı. Birinci ders sınıfın yarısı sınavdan geçmiş, en fazla not alan da 7alabilmişti. Dersin sonunda öğretmenimiz dışarıya çıkarken yanımdaki sıra arkadaşıma "önümüzdeki sınavda 9 alabileceğimi " söyledim. sınıfımızın en hareketlilerinden Çorumlu olduğu ve ismi Kadir olarak aklımda kalan arkadaşım " Eğer 9 alırsan seni tüm arkadaşlarınla beraber pastaneye ısmarlayacağım, alamazsan sen beni tek başıma ısmarlayacaksın" diyerek bir iddia ortaya attı. Babamın ayda gönderdiği 50 Tl ile yetinmek durumunda olan ben bunu kabul etmedim. Tebessüm etmekle yetindim. Ancak; sınıf arkadaşlarım bu söyleşimize tanık olmuşlardı.
Sınav günü ve saatinde sıra bana geldiğinde Arılar parçasını hem flütle hem de solfejiyle uyguladığımda öğretmenimiz de kürsüden benim farklı olduğumu anladı. Sınıftaki arkadaşlarım atıldılar. " Öğretmenim bu sınavda iddia var. Meğer öğretmenimiz de iddiayı seviyormuş. Sınıftaki arkadaşlara sordu kaç almam gerektiğini. Arkadaşlarım 8, 9,10 gibi notlar verdiler. Bana tekrar uygulama yaptırdı. "9 dedi" ve notu verdi.
Tabi ki ben, iddiada taraf olmadığım için arkadaşımdan pastane talebim falan olmadı. Ancak, ondan sonraki saatte sınıfta olmayan arkadaşım. Çorum'un içine inmiş 2 katlı büyük bir pasta yaptırmış üzerine öğretmenimizin adını yazdırmış. Gitmiş yemekhaneden tabak ve çatal alarak pastanın üstünü Öğretmenler odasına, altını da tüm sınıfa paylaştırarak dağıtmış. Bu arada teneffüste ve bahçede olan ben sırama geldiğimde sıramın gözünde herkese verilen bir parça pasta ile karşılaştım.
Bu benim en büyük okul anılarımdan biridir. Okulda okuduğum 2 yıl boyunca müziğim hep 9 oldu.
Üflemeli ve telli sazların anaları sayılan flüt ve mandolini çok iyi çalmama rağmen diğer sazlara geçiş fırsatını kendime sağlayamadım.