Yazan: Fahri Coşkun
1968-70 öğretim dönemi başlamış, okullar açılmış ama Çorum İlköğretmen Okulu sınavları birtürlü açıklanmamıştı. Aradan ne kadar süre geçti bilmiyorum Babam birgün dedi ki:
- Erfelekten kazanan olmadı galiba hiç olsun gündüzlü sınavlarına girmemi önerdi. Ancak bu sınavlara girmek için belirtilen müracaat tarihini de geçirmişiz.Babam benim gündüzlü sınavlarına girebilmem için " TORPİL" yapmak üzere Ankara'ya gitti. Sinop senatörü Kazım Altay ile Milli Eğitim Bakanlığına gidiyorlar oradan ilgililer okul Müdürümüz Tayyar Kerman' a iletilmek üzere bir pusula veriyorlar.
Sınav günü yaklaşmış demekki, Babam Çorum'a hareket ederken senatör babamın ağzından telgtaf çekiyor. " Yarın seni Çorum süzer yazıhanesinde bekliyorum."
O zaman ulaşım şimdiki gibi kolay değil tabi. Belediye Başkanımız Orhan Altay'a gittik. O beni ilçeye un getiren bedford marka bir kamyona bindirdi. Kamyocular Alaçam'lı oldukları için o gece Alaçam'da bir otelde kaldık. İlk defa Sinop dışına çıkıyor ve otelde kalıyordum.
Ertesi gün erkenden Samsun'a hareket ettik ve saat 10.00 da süzere ait bir minibüsle Çorum'a hareket ettim. Bu arada Babam okula gidiyor Müdürümüze pusulayı veriyor. Müdür diyor ki yatılı sınavları açıklandı kordordaki listeye bakın, eğer oğlunuzun ismi listede yoksa gereğini yaparız.
Babam listeyi incelediğinde benimde olduğum 11 Erfelekli arkadaş sınavı kazanmış. Babam bu arada Ayhan Altay ve gündüzlü sınavı için orada bulunan arkadaşlarımla görüşüyor. Benim önümü Samsun'da keserim düşüncesiyle hemen Samsun'a hareket ediyor. Benim Samsundan hareket ettiğimde Babamda oradaymış, ama birbirimizi görmedik. Ben Çorum'a vardım, süzer yazıhanesi diye bir yer yok. Bir yazıhane var O da bütün firmalara yolcu veriyor. Babamı tarif ediyorum gören yok. İlk defa il dışına çıkmış 14 yaşında bir çocuk ne yaparım ne ederim. Yürüme alanımı genişlete genişlete saat kulesine geldim. Saat kulesi ile yazıhane arasında ne kadar gidip geldiğimi bilmiyorum. Bir ara yürürken Ayhan Altay'ı görür gibi oldum. Ayhan da yaz tatilinde geldiğinde uzaktan gördüğüm bir samimiyetim olmayan, giyimi kuşamı davranışlarıyla beğenilen bir arkadaş. O zamana kadar Çorum'da okuduğunu da bilmiyordum.
Başkası olurda bir pot kırarım düşüncesiyle aynı yöne hızlı hızlı yürüdüm ve döndüğümde artık emindim.O da beni görmüş ve tanımıştı. Ayhan beni görür görmez bir solukta sınavı kazandığımı, babamın gelip gittiğini, gündüzlü sınavına giren arkadaşlarımın orada olduğunu ve daha birçok şeyi söyledikten sonra yanındaki arkadaşını gönderdi ve beni bilmem kaç saattir önünden yürüdüğüm ışık otelindeki arkadaşların yanına götürdü.
Benim 53 yıllık ömrümde Ayhan Altay'la bu karşılaşmam en önemsediğim karşılaşmalardan biridir. Ayhan Altay bulunduğu toplumlarda hep lider olmuş ve bunun gereklerini yerine getirmiş bir arkadaştır.
Arkadaşlarla buluştuktan sonra beni geriye gönderecekler. İşte kaç lira paran var Çorum-Samsun ne tutarmış, Samsun-Sinop ne kadarmış, yolda ne yermişim. İnce ince hesaplar.
Bu arada Sinop-Samsun otobüsünün sabah servisinin önünü bekleyen Babam benim çıkmadığımı görünce Erfelek'teki amcama telefon ediyor. Amcam benim çoktan Çorum'a varmış olabileceğimi, bana az para verdiğini falan anlatınca babam telaşlanıyor. Tekrar Çorum'a dönüyor.
Arkadaşlar da artık beni yolcu edecekler otelin önüne çıktık. Babamla karşılaştık.
Bunu da sizinle palaşmış oldum. Selamlar.
