ANILAR SAYFASINA GERİ DÖN

      

Yazan: Vecdi Ünlü 

               1972 yılında Çorum İlköğretmen Okulu’ndan mezun oldum. Kayseri ili emrine atandım. Kura çekiminde önümde sırada olan Samsunlu Ahmet Kaya adlı bir öğretmenle birlikte ard arda aynı köyü çektik. Kayseri’nin en uzak ilçesinin en uzak köyü imiş.
            Ahmet’le birlikte köye geldik. Geldiğimizde akşam olmuştu.  Lojmana geldik. Lojmanda ışık vardı. Önceki okul müdürünün tayini çıktığı için yaz mevsiminde oturmak üzere ormancı lojmana yerleşmişti. Bizi alıp muhtarın evine götürdü. Kısa bir süre sonra lojmanı boşaltacağını söyledi.
            İki öğretmen muhtarda misafir kalmaya başladık. Ormancı bizi ha bugün ha yarın çıkacağım diye oyalıyordu. Biz bu arada köyün otlak satışından yıllık 3500 TL geliri olduğunu öğrendik. (Maaşımız 870 TL idi). İki arkadaş bu arada ilçeye inerek okulun ve lojmanın ihtiyaçlarını aldık. (Nasıl olsa köy bütçesinin %10’u okulun idi.)
            Ormancı lojmanı boşalttıktan sonra günlerce uğraşarak okulu ve lojmanı boyadık. Tüm eksiklerini giderdik. Bu arada 1500 TL de para harcadık. Paramızı muhtardan istediğimizde; ben her yıl okula 50 TL veririm, daha fazla veremem dedi.
            Köylüler bize siz ondan para alamazsınız, onun Kayseri’de oturan bir oğlu var gelince ondan isteyin o verir dediler. Gerçekten oğlu gelince durumu anlattık. Harcadığımız parayı ve hatta daha fazlasını vererek okulun ihtiyaçları için harcarsınız dedi.
            Bu arada tek sınıflı okulumuzu öğretime açtık. Ahmet'le lojmanın birer odasına yerleştik. Okulumuz tek sınıflı olduğu için sabahçı öğlenci olarak öğretime başladık.
            Her şey yolunda giderken, bir gün üzerinde yatak olan bir cip gelip okulun bahçesinde durdu. Cipten inen kişi öğretmen olduğunu askerlik dönüşü bu köye atandığını söyledi. Biz de bir yanlışlık olabileceğini bu okulun tek derslikli olduğunu, toplam 40 öğrencisi olduğunu söyledik. Ancak gelen arkadaşımız doğru olduğunu söyledi. Gönülsüzde olsa lojmana davet ettik. Üçümüz birlikte kalmaya başladık.
            Birkaç gün sonra yeni gelen arkadaşımız Mahmut Ceyhan evli olduğunu, hatta birde çocuğu olduğunu gidip onları getirmek istediğini söyledi. Mahmut Ceyhan 4 yıllık öğretmendi, haliyle okul müdürü de o olacaktı. Lojmanda onun hakkı idi. Ahmet’le bize lojmandan çıkmak düştü. Toprak damlı, küçücük camlı bir köy evine geçtik. Okulun müdür odasını da sınıf yapıp bir yıl öyle çalıştık. Yıl Sonunda Samsunlu arkadaşım evlenerek, ben de becayiş yaparak Değirmentaş köyünden ayrıldık.

ANILAR SAYFASINA GERİ DÖN