ANILAR SAYFASINA GERİ DÖN

Yazan: Ayhan Altay

ÖZEL OKUTMA YÖNTEMİ                                  

İlk kez birinci sınıf okutuyorum. Okul binamız yıkılmış, yenisi yetişmemişti. Geçici yerlerde çalışıyorduk.
Eski bir evin altında, bir zamanlar kahvehane olarak işletilmiş bir binadayım. Öğrencilerin okumaya geçme zamanı. (Okuma yavaş yavaş öğrenilmezdi eski yöntemde, birikimler sonucu birden olurdu. Mısır patlaması gibi)
Her gün her öğrenciyi denetleyemezsin. Çok sevdiğim çakır gözlü Osman adlı öğrencimin yanına gittim. Baktım okuyor. Sevindim. Ona:
- Osman, dedim. Akşam ne yaptın sen?
O, ezilerek, bir suçluluk duygusu içinde:
-Öğretmenim, dedi. Babam evde rakı içiyordu. Bana da biraz içirdi. Uyuyup kalmışım.

Dersten sonra köy kahvesinde babasını buldum. Biraz sertçe:
-Teti, (takma adıydı Teti, gerçek adı Hüseyin) dedim. Akşam ne yaptın çocuğa?
Teti, oğlundan daha mahcup bir sesle:
-Kusura bakma Hocam. Azıcık rakı içirdim. O da hemen uyudu.
Bu kez bir gülümsemeyle konuştum:
- Oğlum şu rakıyı bir kaç ay önce içirseydin ya. Bak akşam Osman'a rakı içirmişsin. Sabah, şakır şakır okumaya başladı. Beni bunca zaman ne diye uğraştırdın!

 


ANILAR SAYFASINA GERİ DÖN