ANILAR SAYFASINA GERİ DÖN
Yazan: İsmet Aci
İKİ EYLÜL
Okulu yetmiş beş yılının mayıs ayında bitirince, Eylül ayında Bingöl ilinin Karlıova ilçesinin bir köyüne atandım. Yorucu bir yolculuktan sonra iki eylül bin dokuz yüz yetmiş beşte göreve ilköğretim müdürüne evraklarımı teslim ederek başladım. Köye nasıl gideceğimi sordum. Aldığım bilginin kılavuzluğunda siyah takım elbisemi griye dönüştüren bir kamyon kasası yolculuğunun sonunda köye geldim.
Rahmetli Mustafa Işıker'in göreve başlama ile ilgili söylediklerini de hatırlayarak muhtarın kapısını çaldım. Akşam karanlığı köyü sarmış. Tezek dumanlarının acı kokusu ile kapıyı vurdum. Girişte muhtar olduğunu birkaç dakika sonra öğreneceğim adam dizlerini yere koymuş birde dirseklerini dayamış, sigarasını çekti dumanı bana doğru üfledi. Selam verdim. Başını hafif kaldırıp;
-Anladım muellimsin. Sen suni misin, Alevi misin?
Sıcak sular döküldü derler ya başımdan aşağı işte öyle oldum. Ya bir terslik olursa. Ne zaman köye atanan bir öğretmen duysam hep o iki Eylülü hatırlarım.
ANILAR SAYFASINA GERİ DÖN