OSMAN ULUDAĞ'IN ARDINDAN

                Hıfzı Yetkin

                Şimdi eve geldim. Günboyu Osman Uludağ'ı düşündüm. Okulda meğer kadar çok anı biriktirmişiz.

                Bir gece sol göz kapağım felç oldu.Birazda panik durumda kalktım aynada göz kapağıma öteki gözümle baktım. Durum iyi değil . Osman bey ve Halis bey bekar okulda kalıyorlar. Yanlarına gittim.

                Halis bey "ne göz kırpıyorsun açsana lan gözünü" dedi. "Hocam açılmıyor onun için geldim" dedim. Telaşlandı hemen kalktı. Eliyle göz kapağımı kaldırdı . "Görüyor musun" dedi. "Görüyorum" dedim. Oh iyi o zaman dedi.

                Osman beyde telaşlandı. "Oğlum hastaneye gidin hemen" dedi. Yanıma bir arkadaşı da verdiler, hastaneye gittik.

                Droktor "yarına kadar geçmezse tekrar gelin"dedi. Okula döndük. Osman bey "..."önerdi. Halis bey karşı çıktı. Ama ben Osman beyin dediğini yaptım. Sabahleyin sorun düzelmişti.

                Yıllar sonra bir doktor arkadaşıma Osman beyin önerdiğini anlattım. "Öğretmenin, faydası olmasa da kimseye zararı olmayacak bir şey önermiş. Sen de inanmışsın" dedi.

                Yıl 1969 Okul bitti. Aradan 10 yıl geçti Kastamonu'da müfettişim. Osman beyde Kastamonu da matematik öğretmeni. Bakanlık geleneksel olarak bir bilgiyi gerekene değilde nasıl olsa ona gerekmez dediklerine "malumat" düzeyinde ezberlettiği için müfettişlere "modern matematik" kursu açtı ve tüm müfettişleri katılmaya mecbur kıldı.

                Osman Uludağ 2. kez öğretmenim oldu. O kurs sürecinde bir kere daha anladım ki; Çok az kişinin yolu Osman Uludağ gibi öğretmenlerle kesişiyor. O yılların Müfettiş algısını aklıma getirdikçe ben bile ürküyorken süreci o kadar tatlılaştırdı ve iletişebilir duruma getirdi ki... gurur duydum. En başta bir ara destek ihtiyacı olur mu acaba diye küçük bir örgütlenmeye gittimse de sonradan böyle bir desteğe Osman Uludağ'ın ihtiyacının olmadığını anladığımda... örgütlediğim arkadaşlarıma asla bu durumdan Osman beye söz etmeyeceklerine dair sözler aldığımı hatırlıyorum.

                O yıllar aynı zamanda ideolojik mücadelenin tavan yaptığı yıllardı. Ama Osman bey öğretmen duruşu ve bilimsel tutumunu hiç bozmamış Yurdumuzun ender, bilimsel tutuma sahip 'demokrat' kişilikli insanlarından birisi olduğunu da yaşanmışlık temelinde sergilemiş bir değerdi.

                 Osman hocam aslında Burdur ilinin Gıravgaz köyündendir. Katamonu kızlarının tarihsel görevini Huriye Hocam da yerine getirmiş ve Osman beyi Kastamonu'lu yapmıştır.

                Benim yolum Kastamonu'dan Burdur'a "sürgün" edildiğimde Osman beyle bir kez daha kesişti. Ve ondan sonra son 3 seneye kadar hep sürdü.

                Osman hocam sen işini çok iyi yapmış bir öğretmen ve yurttaş olarak gidiyorsun. Yolun açık biliyorum. Bugüne kadar zaman zaman çınlardı kulakların. Ama bundan sonra daha sık çınlayacak...

Corumio
15.10.2017
url and counting visits