ANKARA'DA BİR GÜN

 

      Ahmet Yakup Boran 21 - 22 Mart günleri kurucularından olduğu TÜKOBİDER (Tüketiciyi Koruma ve Bilgilendirme Derneği) çalışması kapsamında Ankara'daydı.

       Ankara'da bulabildiği boş zamanlarında okul arkadaşlarını aradı. Abdülkadir Dedeoğlu, babasının hastalığı nedeniyle hastanedeydi. Yalnızca telefonla görüşebildi.

       Sonra Muharrem Kıcıman'ı aradı. Gerisini ve tümünü kendi kaleminden okuyalım.

“Ankara Ankara Güzel Ankara”
“ Seni görmek ister her bahtı kara “

       Sabah 7.30 da uyandık. Duş alıp kahvaltıdan sonra Ankara’da öğleden sonra saat üçte başlayacak toplantıya kadar çalışmaları yeniden gözden geçirdik. Kalan zamanda Ankara’da arkadaşlarımı aramaya başladım Dedeoğlunu aradığımda babasının rahatsızlığı nedeniyle hastanede olduğunu öğrendim. Kendilerine acil şifalar diliyorum.

       Sonra Kıcıman’ı aradım yakın ilgi gösterdi ofisine davet etti.

       Annem Ankara’nın yerlisidir. Çocukluğumda ninemin Samanpazarındaki evine sık sık gelir oradan Ulus’a kadar tornet kayardık. Oraları görmek için Ankara turuna başladım. Ulus Kızılay her şey değişmiş. Ninemin evini bulamadan geri döndüm.

       Kıcımandan adresi aldım navigatöre yükledim. Tepeprime 16 kat, karşımda Kıcıman bizim kuşak gerçekten çok farklı dostluğu nezaketi ve değerleri inanın çok farklı. Toplantı saatini beklemeye başladık. Ayhan başkan çalışmaları gözden geçirirken bizde Kıcıman’la eski günleri yad ettik. Ankara’nın yeni yerleşim alanın oldukça düzenli.  Her binanın otoparkı mevcut. Sanki yeşili sevmiyorlar.  Ağaçlar çok az ve çoğu yerde hiç yok. 16. kattan etrafı seyrederken, toplantı yapacağımız binanın karşımda olduğunu görünce çok sevindim. Bu arkadaşımla daha uzun beraber olmamız anlamına geliyordu. Yemeklerimizi yedik çaylarımızı içtik. Dönüp baktığınızda insanın anlatacak çok şeyi vardır ama bazen anlatacak kimsesi yoktur. Sohbet uzadıkça vaktin nasıl geçtiğini anlayamadık. Gösterdiği misafirperverlik için Kıcıman’a çok teşekkür ederek toplantımız için ayrıldık.

       Daire başkanlığına gittiğimizde bizi iki genç arkadaş karşıladı. Dersimize çalışmıştık. Verimli geçtiğine inandığımız toplantı oldu. TÜKOBİDER yönetmenlikle ilgili görüşlerini sundu. Tüketicinin korunması gerekliliğinin önemini tasarıdaki aksaklık olarak gördüğü noktaları açıkladı. Objektif değerlendirmeleri bir bir açıkladık. Toplantı bittiğinde görevini yapmış insanların mutluluğu içinden güzel Ankara’dan İstanbul’a doğru yola çıktık. Artık ne olacağını beraberce göreceğiz. Gece saat 01.00 İstanbul’a geldiğimizde köprüyü geçebilmek için yarım saat bekledik. Oysa aynı saatlerde Ankara’da adres soracak kimseyi bulamamıştık. İşte fark burada iki günlük seyahatim nasıl geçti anlayamadım.

       Bütün arkadaşlarımızı derneğimizi desteklemeye ve derneğimize üye olmaya davet ediyorum.

 

Corumio
23.03.2014
www.hitwebcounter.com