anasayfa       fotoğraflar      Haberler    iletişim kuranlar   duyurmak istediklerimiz   adları bilinenler   öğretmenlerimiz    yitirdiklerimiz   linkler
 
NİYAZİ IŞIK'I SONSUZLUĞA UĞURLUYORUZ
             Çınarımızın hazanı sürüyor. Bu kez de okulumuzu 1966 yılında bitirenlerden Niyazi Işık'ı yitirdik. 12 Ocak 2012 günü Niyazi Işık'ın gırlak sorunu nedeniyle ameliyat olduğunu yazmıştık. Yedi yıldır kanserle boğuşan arkadaşımız bugün (29 Mayıs 2019) yaşamını noktaladı.


Niyazi Işık

             Niyazi Işık Kargı İlçesi Halılar Köyündendi. 1971- 1980 yılları arasında kendi köyünde dokuz yıl Ayhan Altay arkadaşımızla birlikte çalışmıştı. Bu dönemde Ayhan Altay beş yıl TÖB-DER Kargı Şube Başkanlığını yürütürken, aynı dönemde Niyazi Işık şubenin Genel Merkez delegesi olarak görev almıştı. 1980 yılında Osmancık Dodurga'ya sürgün edilmişti.


Soldan ikinci Niyazi Işık, önde oturan Ayhan Altay Yıl 1970'lerin ortaları

             Emekliye ayrıldıktan sonra Halılar Köyü Muhtarlığına seçilen arkadaşımız bu görevi de 10 yıl sürdürmüştü. Bu dönemde köyüne gerek içme suyu, gerekse çeltik alanları için sulama suyu ana çalışma alanı olmuştu.

             Işıklar içinde uyusun.

                        AŞAĞIDA AYHAN ALTAY'IN NİYAZİ IŞIK'LA OLAN BİR ANISINI SUNUYORUZ:

            Sanırım eylülde bir gündü. Niyazi, Recep ve ben ırmağın yolunu tuttuk. Recep (Özgen) o yıllarda İstanbul Kabataş Lisesi öğrencisiydi. İnce yapılı, yüzünde sürekli güleç bir ifadesi olan bizden üç beş yaş küçük bir arkadaşımızdı.
            Tozlu yolda konuşup gülüşerek yaklaşık bir saat yürüdükten sonra çeltik tarlalarının bulunduğu, su çıkarılabilen alana geldik. Bu alanda iki metre derinliğinde, üç metre eninde ana su kanallarının yanı sıra küçük ara kanallar ve fazla suyun akıtıldığı peçeler vardı.
            Ana kanalın bazı yerlerinde kağnı geçecek köprüler vardı ama çoğu kez yolumuzun üzerinde olmadıkları için üç kalın tahtadan yapılmış olukların iki yanına basarak geçerdik. O gün de kanalı oluk üzerinden geçtik. Irmağa yaklaştığımızda:
            - “Ben çok kalmam. Bir saate kadar dönerim” dedim.
            Niyazi’den beklediğim tepki hemen geldi.
            -“Yok, öyle dönmek falan, akşama kadar buradayız” dedi.
            Receple gülüştük. Ben çomak sokmayı sürdürdüm:
            -“Ne bekleyeceğim. Tez zamanda tutarım balıkları, döneriz” dedim.
            Bu kez tırnakçılık yaptığımı anlayan Niyazi de bizimle birlikte güldü.

Corumio
29.05.2019
http://www.hitwebcounter.com/htmltutorial.php