Ressam arkadaşımız İbrahim Çiftçioğlu uzun yıllardır Datça'da yaşıyor. Dostlarıyla birlikte DATÇA KÜLTÜR SANAT DAYANIŞMASI'nı oluşturan arkadaşımız etkinliklerini sürdüyor.
Bugün (23 Ekim 2021) Ankara'da "VİNCENT VAN GOGH'un izinde sergisi açılacak. (Kendisi açılışta olmayacak)
Arkadaşımız kısa bir süre sayısı 4.000'i aşan kitaplarını Datça Belediyesi'ne bağışlamıştı. Sanata ve sanatçıya önem veren Datça Belediyesi 1980 sonrası bir dönem Bülent Ecevit'in de yattığı eski cezaevini DEMOKRASİ EVİ'ne dönüştürdü ve burada İbrahim Çiftçioğlu kütüphanesi oluşturdu.
DAYANIŞMANIN ESERİ.
Türlü yemeğini sever misiniz?
Ben çok severim.
İçinde yok yoktur.
Her türlü sebze.
Domates, soğan, fasülye.
Patlıcan, kabak, patates.
Aklınıza ne gelirse.
Ve bol baharat.
Tadı bir başka olur.
O tadı veren de, bu çok çeşitliliğidir.
Türlü yemeği, lezzetlerin birleşimi, sebzelerin dayanışmasıdır.
Dün Datça'da Demokrasi Evi'nin açılışı vardı.
Tadı türlü yemeği gibi lezzetliydi.
Çünkü çeşitliliği bol, çoğulcu, paylaşımcı, dayanışma ile dolu bir açılıştı.
Ressam İbrahim Çiftçioğlu, kütüphanesi'ndeki 4 bin kitabı Demokrası Evi'ne bağışlamıştı.
Heykeltraş Elbruz Denge, Ahmet Taner Kışlalı anısına "Fikir Sağlığı" heykelini yapmıştı.
Bir başka heykeltraş Halil İbrahim Sever "Barış Güvercini" heykeline imzasını koymuştu.
Cezaevinin restorasyonunu Datçalı mimar Fikret Oğuz yapmıştı.
Datça Kültür Sanat Dayanışması gönüllüleri şairlerimiz Nazım Hikmet, Ahmet Arif, Can Yücel, Sabahattin Ali, Nevzat Çelik, Gülten Akın ve Arif Damar’dan cezaevi şiirleri okumuştu.
Bir başka DKSD gönüllüsü Gökçer Karaağaç yerel halktan topladığı cezaevinin eski görüntülerinden bir sergi hazırlamıştı.
Muğla Büyükşehir Belediyesi Quartet Orkestrasının klasik müzik dinletisiyle açılışa renk katmıştı.
Datça Belediyesi bu projenin fikir babasıydı.
Cezaevi arsasının kamulaştırılmasından restitüsyon çalışmalarına, inşaattan çevre düzenlemesine kadar her aşamasını kendi özkaynaklarıyla gerçekleştirmişti.
Ve belediye emekçileri.
Fen İşleri'nden proje ekibine, Basın Halkla İlişkiler bölümünden her birimine.
Onlarca çalışan.
Ve inşaat işçilerine.
Bu eserde en büyük katkı onlarındı.
Geçen yılın Şubat ayından bu yana emeklerini Demokrasi Evi'nin bitmesi için harcayarak alkışların en büyüğünü hakketmişlerdi.
Bunca emek, bunca alın teri, bunca çeşitlilik, bunca katkı, bunca dayanışma sonunda Datça bir Demokrasi Evi ve Sınırsızlık Meydanı'na kavuştu.
655 metrekarelik bir özgürlük alanı.
Türlü yemeği gibi lezzetli.
Datça'ya çok yakıştı.
Emeği geçenlere, katkı sunanlara selam olsun.