Antalya bir başka bizim için. İçimizi titreten anılar kenti. İki buluşmamızı orada gerçekleştirmiştik. Elbette Antalya dediğimizde ilk aklımıza Musa Yenilmez, Mustafa Köseoğlu ve anısıgüzel Muharrem Kıcıman gelse de orada başka arkadaşlarımız da yaşıyor. Adil Bilir, Emin Uyanık, Hasan Aytaç, Hıfzı Yetkin, Metin Bolat, Naci Kantemir, Niyazi Özdek ve Ömer Kulkara kendilerini unuttuğumuzu sanmasın. Antalya ilçelerindeki dostlar adlarını anmadık diye sakın gücenmesinler.
Okullar dönem arası dinlenmesine girince bizim Hasan Ali (Kalayoğlu) soluğu Antalya'da aldı. Artık torunlar mı ağır bastı, Çorum'un soğuğundan mı kaçtı, orasını kendi yazsın.
Hasan Ali, ilk sürpriz ziyaretini Musa'ya yaptı. İkilinin en çok da Muharrem Kıcıman'ı andıklarını söylersek herhalde yanlış olmaz.
Bizim Musa bu baskında ne yaptı bilinmez ama Hasan Ali ile birlikte Mustafa Köseoğlu'na gitmişler.
Bir başka gün ise Emin Uyanık'la buluşmuşlar. Aşağıdaki fotoğrafta üçlü ve masaları görülüyorsa da doğrusu masa bana biraz yoksul sofrası gibi geldi diyeceğim ama bardaklarındaki pek de yoksul işi değil. Neyse onlara "yarasın" demekten başka elimizden -pardon dilimizden- bir şey gelmez.
Hasan Ali hâlâ oralarda mı, döndü mü bilmiyoruz. Ama dışarıda oturabilmenin tadını iyi çıkarsın. Çorum'un soğuğu ancak gelecek haziranda dışarıda oturmaya izin verir.
Biraz magazin yaptık. Dilimiz dolanıp bir halt işledikse affola, tüm arkadaşlara sağlıklar ve mutluluklar ola...
