ÖĞRETMENLER GÜNÜ İLETİLERİ:
Gönderen: Mustafa Çelik
24 Kasım Öğretmenler Gününüzü en içten dileklerimle kutlar sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim.
Gönderen: Mustafa ÇAĞLAR
Eserinin üzerinde imzası bulunmayan tek sanatçı olan öğretmenimin Öğretmenler Gününü kutlarım
Gönderen: Ayhan Altay
24 KASIM ÖĞRETMENLERİ
İnsanın kişiliğinde vardır kimlik tutkusu. Bu tutkunun bazısı baskın, bazısı çekiniktir.
Kimliğimizin oluşumunda her zaman istemlerimiz geçerli değildir. Etnik kimliğimiz hatta bize sormadan resmi kartımıza yazılıveren inançsal kimliğimiz gibi istemimizin dışında edindiğimiz kimliklerin yanı sıra; politik kimlik, taraftar kimliği, mesleksel ve sınıfsal kimlik gibi bazılarını özgür istencimizle seçtiğimiz, bazıları ise savrulmalarla edindiğimiz kimliklerimiz vardır.
Hangi kimliğimizin baskın olmasını da tam olarak kendimiz seçemeyiz. Sevdiğimiz ve sevmediğimiz kimliklerimiz vardır.
Öğretmenlik, sevdiğim hatta gurur duyduğum kimliklerimden birisidir. Ülkemin gelenekselleşmiş öğretmen algısını kendime yakıştırırım. Her zaman idealist bir öğretmen olmayı seçmişimdir. - Ne kadar başardım, o ayrı bir konu-
Tüm bunlara karşın 24 Kasım'ı öğretmenler günü olarak içselleştirmede güçlük çekiyorum.
Uzun yazmaya gerek yok. Yıl 1981. Ülkede oluşturduğu karanlık, günümüzde bile tüm yoğunluğuyla yaşanan cunta, on binlerce öğretmeni işkence tezgâhlarında tutarken, diğer yandan 24 Kasım'ı "Öğretmenler Günü" ilan eder ve dayatır.
İşte benim hazımsızlığımın nedeni.
Bir de madalyonun diğer yüzü var. Ne kadar kötü koşullarda, kötü insanlarca verilmiş bir dayatma da olsa, öğretmenler günü süreç içerisinde geniş kesimlerce içselleşti.
Doğrusu; bir arkadaşımın ya da bir öğrencimin iletisini almak benim de içimde kıpırtılar oluşturuyor.
İçiniz hep kıpırdasın...