GERİ VERİN BİZE BİZİ
Çorum İlköğretmen Okullulara
Yılları sordum yıllara, yıllar sonra
Kıvrılan yollar aradım yollarında
Mevsimler geçti gözlerimden ılık ılık
Çiçek dolu dallar geldi aklıma.
Ve götürdüm gönlümü, avuttum
Çorum sokaklarında
Bir fayton kuzeye yol alıyordu
Yanaştım usulca girdim koluna
Bıraktı beni parkta.
Sonra inerek merdivenlerinden tek tek
Çam kokusu özlemlerle
Sarıldım öğretmen okuluna
Depreşti yüreğimde delikanlı çağlarım
Seher yeli sevdalara uyandım
Ellerim ellerinde kaldı eylüllerin
Düşlerim düğümlendi mayısın saçlarına
Ve soludum akşamları, çimento kokularında
Alaca pijamalı gecelerde
Nağmeler söylenirdi ince ince
Ellerde bağlamalar, mandolinler, flütler
Çok sesli koğuş korolarından şarkılar dinlerdik...
Sonra esir düşerdik sessizliğe
uzayıp giden hayallerimizle
Bazen uçardık gökyüzünde turnalarla
Bazen alıp götürürdü peri kızları
Gelinler geçerdi gözlerimizden telli, duvaklı
gümüş halkalar takardı boynumuza
Bazen çalardı uykumuzu elmalı yastık kılıfları
Doğmadan öksüz kalırdı rüyalarımız
Bir de gecenin yalnızlığı girerdi koynumuza
Hey gidi günler!...
Hey gidi günlerde solan geceler!
Hey gidi altın aylar, apansız ağlayan yıllar
Ve yıllarda tükenen, kaybolan yollar!...
Haydi dönün geri, gelin geri
Ve tutun ellerinden, geri getirin gidenleri
Babasız İbrahim'i, Erdem'i, Ebuzer'i
Mustafa'yı, Yunus'u, Yavuz'u, Mehmetleri
Haydi getirin geri, verin geri Keskin'i
Işıker'i, Aksoy'u, Kerman'ı, Çetiner'i
Getirin verin geri
Yılları yaşadım yıllarda, yıllar sonra
Dalsız, yapraksız sayfalarda
Yüzleştik yüzlerle mazide bir bir
Aşina gözlerle göz göze geldik
Ve yüreğim umut oldu sılada
Özgür saçlı, üzüm gözlü kızlarımız vardı
Duygularımız vardı delikanlı
kar beyazı sevgiler taşırdı
Adım adım uzanırdık saat kulesine
akasyaların mor gölgesinde
Yalnızdı Çorum sokakları;
garipti, kimsesizdi
Birkaç ayak sesi fısıldardı kulaklara
Bir de gülümseyen bahçe duvarları vardı
Ama güzeldi insanları, hele de kızları!..
Kovalarsan utanarak kaçarlar
kaçarsan bakarlardı dönüp dönüp
Ağır aksak su gibiydi nazları
Hey gidi memleketim!
Hey gidi yollarımın umut yüklü kaldırımları
Caddeleri, sokakları, taşları
Selviler vardı sıra sıra, salkım salkım saçaklı
Kuzeyde binbir gece gizemli elma bahçeleri
Ve bağları vardı iğde kokulu
Hey gidi çiçek dolu dallar!
Hey gidi mevsimleri şaşıran güller!
Hey gidi Çorum Öğretmen Okulu!...
Ne türküler söylenmişti adına
Ne muratlar eylenmişti koynunda
Kimi resim çizerdi hayallerine
Kimi denklem çözerdi gelecek üstüne.
Gözlerimiz ufuk ufuk doluydu
Ve düşlerimiz aydınlıklara gebe.
Kimi ciddi, kimi muzipti belki
Ama erkekçe erkekti erkeklerimiz
Kızlarımız delikanlıydı, kız gibi
alınları ak ve başları dikti.
Yalansızdı, riyasızdı edamız
Sevdamız Ay'a aşıktı hece hece..
Anamızın ak sütüydü sevgimiz
Ve mehtabı severdik her gece.
Asil hocalarımız vardı, adaletli..
Kimi narin kimi nezaketten incecikti
Kimi saygısından sitem ederdi
Kimi doğuştan deli yürekliydi.
Heykellerce dik durmayı
ve adam gibi adam olmayı öğretirlerdi
Hey gidi yıllar!
Hey gidi yıllarda tükenen yollar!..
Haydi dönün geri, gelin geri
Ve tutun ellerinden, getirin gidenleri
Alın götürün bizi Çorum sokaklarına
Götürün çimento kokularına
Ve geri verin hayallerimizi.
Geri verin ay ışığı aşkımızı
Özgür saçlı, üzüm gözlü kızlarımızı
Ve telli duvaklı gelinlerimizi.
Çiçek dolu dallarımızı geri verin
Geri verin çam kokulu özlemlerimizi
Aşina gözlerimizi geri verin
Geri verin kar beyazı sevgimizi.
Geri verin geri verin bize bizi!...
Hamit GÖKSOY / "Küldeki Kor" dan