Çınar ağacını merak edip, TEMA Vakfının internet sitesine girdiğimde bir hayli bilmediğim bilgilere ulaştım... Örneğin çınar ağacının tarihsel anısı olduğunu, geniş yapraklarının kimi zamanlar simge olarak kullanıldığını, boylarının 500 metreye kadar çıktığını,enlerinin 3 ila 10 metre olduğunu öğrendim.
Ayrıca ondan fazla çeşidinin bulunduğunu ancak bunlardan doğu çınarı (Platonus) ile batı çınarının yurdumuzda daha iyi yetiştiğini okurken aklıma üçüncü bir çınarın olduğu, köklerinin pek derinlerde olmasa da, boyunun yüzlerce metreye ulaşmamış olmamasını önemsemeden adı dudaklarımdan dökülüverdi birden bire... CIO ÇINARI... Çorum İlköğretmen Okulu çınarı.....
Eski okulda okuyanlar bilirler... Bahçedeki ağaçlar arasında birkaç tane küçük boyda çınarlar da vardı. Bu çınarlar yıllar içerisinde büyüdü gelişti, devasa bir CIO çınarı oldu... Anadolu insanı çevresindeki yüce dağları, coşkun akarsuları, iri ağaçları hep kutsamış, zaman kültüründen gelen inanç tanımları ile onları değerli kılmış saygı göstermiştir... Bunların içinde insanla bire bir aynı ortamlarda yaşayan çınar ağaçlarının girmediği sanat alanı yok gibidir. Kimi zaman; Kolan vurmuşuz çınarlara; kimi zaman resmetmişiz tuvallere, kimi zaman da mertliğe, uzun yaşama eş tutmuş “çınar gibi” demişizdir güzel bulduğumuz beğendiğimiz insanlara...
Ağacın her türlüsü güzeldir. Her ağacın bir öyküsü, geçmişi bulunur kitaplarda... Beni en çok etkileyen selvi ve çınarlardır...
Selvi ağaçları ölümü hüznü, çınarlar ise yaşamı, yaşamın direncini çağrıştırıyor bana..
Hele çınarların bulundukları meydanlardaki görüntüsü, heybeti bölgeyi tam olarak tanımadan insan üzerinde saygı uyandırır. O çınarların gölgesinde yaşanan kavgalar, yaşanan sevdalar, yapılan konuşmalar dile gelse, acaba neler söylerdi bizlere?
CIO ÇINARI son yıllarda yaşlanıyor mu? Yapraklar çabuk çabuk dökülmeğe başladı.. Oysa çınar ağaçları ilk başlarda düzgün olan kabuklarını zaman geçtikçe çatlatır dökerlermiş ki havayı rahatça alıp, dallara yapraklara ulaşsın da onların gelişmeleri, büyümeleri daha sağlıklı olsun... CIO ÇINARI bu özelliğini yitiriyor mu yoksa? Onun yapraklarını oluşturan bizler, çınarın dallarının unsurlarını oluşturan öğretmenlerimizin köklerden alıp bizlere ulaştırarak insan olmanın erdemlerini, dürüstlüğü, iyi ve güzelin tüm renklerini verirlerken çınarımız ne kadar canlıydı, hayat doluydu... Yaprakların güneş ışıltılarında kımıldanışları neler çağrıştırmazdı ki bizlere... Başta sevdayı, arkadaşlığı, paylaşımı meslek ve insan sevgisini ve de dayanışmayı... Parasızlığın, sigarasızlığın sözü olmazdı çınarın altında... Sevgi yüklü yapraklar hep kollarlardı birbirlerini. Tek bir şeyi yaşatmadı koca CIO ÇINARI bizlere... kalleşliği ve de ihaneti...
Son zamanlarda yaprakların çınarın dallarından inişi hızlandı Her iniş bir sevginin avuçlardan kayması, her yaprak düşüşü yüreklerde acının sancısını yaşatır oldu gerideki yapraklara...
Dallardaki yapraklar her düşen yaprağın ardından hep birlikte "Güle güle sevgili dost!" derken kimi zamanda iki damla yürek yangısı bırakıyorlar ardından ve "bekleyin bizleri" diyorlar... Giden her yaprak bir yaşanmışlığın sonu olmuyor. Nice çınar tohumları bilmediğimiz yerlerde toprağa düşerken yeni umutlar yeşerip boy veriyor geleceğe.